ÇOCUKLARDA YEMEK YEME DAVRANIŞI
Çocukların yeme alışkanlıkları üzerine çok farklı konular olmasına rağmen, bu haftayı tamamen çocuğu yemek yemeye zorlamamaya ayırmak istedim. Gün geçtikçe etrafımızda elinde kaşık ile çocuklarını kovalayan yada çocuklarının ağzını zorla açıp ağzının içine yemek tıkan anneler çoğalıyor. Yarattığınız beslenme ortamı, çocuğunuzun yemek yeme kişiliğini bire bir yansıtır. Tabii ki , yemek yemeyen çocuk zordur ve annenin bununla uğraşması sabır ve zaman ister. Ancak, hepimizin unutmaması gereken temel bir şey var: Hiçbir çocuk açlıktan ölmez! Çocuğunuzun kilo konusunu takıntı haline getirmek yerine, çocuğunuz yeterli derecede beslenmesine odaklanın. Çocuğun kustuğu kadarını tekrar çocuğa yedirme raddesine geldiyseniz, bu yazım tam da sizler için! O tekrar yedirmeyle belki çocuğunuz sizin istediğiniz gibi yemek yemiş olabilir ama bu zorlama ve sert tutum çocuğunuz üzerinde daha derin yaralar açmış olabilir. Yemek yeme konusunun sizin mi yoksa gerçekten çocuğunuz için mi bir problem olduğuna karar verin. Yemek yeme konusuna aşırı duyarlı anneler, çocukların da bu kaygıyı hissetmesine ve yaşamasına sebep oluyor. Yemek yemeyi sorun haline getirmek yerine, keyif alınan bir yarım saat olarak değerlendirin.
Rüşvet vermek, televizyon karşısına oturtmak, oyunlar oynamak yerine çocuklarınıza yemek yemenin doğal bir ihtiyaç olduğunu göstermeye çalışın. Kendini ağlayarak ya da sözleriyle ifade etme noktasında olan her çocuk, acıktığı veya aç kaldığı zamanlarda sizi bilgilendirecektir.
Yemek yeme konusunda açık havada olmanın ve yeterince oksijen almanın da katkısı çok büyük. Eğer hava müsaade ediyorsa mutlaka çocuğunuzu yemek saatlerinden önce dışarıya çıkartmaya özen gösterin. Her konuda olduğu gibi yemek yeme konusunda da çocuklar rutinlere bayılırlar. Aynı saatlerde, aynı sofra düzeninde yemek yemeye çalışarak, bunun ailenin günlük akışının bir parçası olduğunu ona göstermeye çalışın. O gün için çocuğunuza hazırladığınız yemeği önüne koyduğunuzda, eğer yemeği reddediyorsa, önce bunun neden olduğunu sorgulayın ve kendisini suçlamak yerine onu anladığınızı belli edin. “O ıspanak bitecek!” gibi bir emir kipi yerine, “Bugün çok abur cubur yedin, aç olmayabilirsin” gibi bir cümle çocuğu korkutmadan yemeğe teşvik edecektir.
Yapılan en büyük yanlışlardan biri de çocuğun tabağına konan miktar. Sevdiği türden ve gerçekten bitirebileceği oranda bir yemeği önüne koyarsanız, çocuğunuzun çok daha kolay yiyeceğini siz de gözlemlersiniz.
Eğer yukarı da saydığım bir kaç örneğin sizin için geçerli olduğunu düşünüyorsanız, yardım almaktan çekinmeyin. Kaygılı ve endişeli bir anne, çocuğunun yemek yeme alışkanlığı konusunda kendini rahatlatır ve bu duyguyu yener ise çocuk da bu değişimi fark ederek rahatlayacaktır. Bir annenin sevgi ve sabır ile açamayacağı hiç bir kapı yoktur!