EN BÜYÜK ENGEL KENDİNİZSİNİZ
Bir işi yapmak için içimizde duyduğumuz güçlü isteği harekete geçirememektir engel. Engel dediğimiz kavram iç engel ve dış engel olarak ikiye ayrılır:
1.Dış Engel: İnsanın arzu ve ihtiyaçlarını kendi hür iradesi dışındaki aldığı kararlardır. Peki nedir bu dış engeller: Toplum, aile, eş, dost gibi dış çevre ile ilgili her şey.
2.İç Engel: Psikolojik ya da biyolojik gereksinimler, kendine güvenmeme duygusu, risk almaktan çekinme, içimizi kemiren kaygı ve korkularla baş edememe, gibi tamamen kişinin kendi iç dünyasında oluşan faktörlerdir.
Biz bu yazımızda içsel engellerimize odaklanacak ve onları ortadan kaldırma yolları hakkında öneriler sunacağız.
Eylemsizlik:
Hayatınızın bir noktasında kendinizi bunalmış, hoşnutsuz, tatminsiz hissediyorsanız bu çoğu zaman; hayatınızda bir sorun olduğu değil, en önemli ihtiyaçlarımızdan biri olan “keşfetme ihtiyacı”nın karşılanmadığı anlamına gelir. Keşif de ancak konfor alanımızdan uzaklaşmak ile mümkündür. Kendimizi en rahat hissettiğimiz alandan bilinmez ve kontrol edemediğimiz yeni bir alana adım atmak da hiç kolay değildir. Burada başka hiçbir canlıda olmayan bir içsel yetiyi ortaya koymamız gerekir: “İrade”. Değişim ancak iradesini kullanmaya başlayan insanlar için mümkündür.
Ne İstediğini Bilmemek:
Siz farkında olmasanız da hücreleriniz, saçlarınız, tırnaklarınız, vücudunuzdaki her şey, süreç içinde değişiyor, gelişiyor ve yenileniyor. Bunun gibi, ruhunuz da değişmek, gelişmek ve yenilenmek istiyor. Değişim için ilk yapmanız gereken şey; ne yönde değişmek istediğinizi, kendi istek ve ihtiyaçlarınızın ne olduğunu anlamak.
Hedefe Uygun Yöntem Belirleyememek:
Bazen ne istediğinizi çok iyi bildiğiniz ve harekete hazır olduğunuz halde hedefinizi gerçekleştirmek için nasıl bir yol izlemeniz gerektiğini bilemeyebilirsiniz. Yol yordam bilmemek de bizi o ilk duruma, “eylemsizlik’’ e sürükleyeceği için bir bilene danışabilir veya konu ile ilgili rehber yayınları takip edebiliriz. İnternet bunun için zengin bir kaynaktır.
İç Engelleri Ortadan Kaldırmanın Yolları:
Karar Verin ve Harekete Geçin!
Kendinizi rahatlatmanın ilk adımı, işleri kendiniz için hangi noktada ve nasıl zorlaştırdığınızı anlamaktır. Önce ne istediğinize karar verin. Kilo vermek mi istiyorsunuz? Gelirinizi üçe katlamak mı? Hayır işi yapmak mı? Diyelim ki kararınızı çoktan verdiniz. Hala, hedefi nasıl gerçekleştireceğinizi planlama aşamasına geçememişseniz; bu, büyük ihtimalle konunun ayrıntıları üstünde çok fazla düşündüğünüz içindir. Düşünmeyi bırakın. Harekete geçin.
Yöntem Belirleyin.
Öncelikle verdiğiniz karar ile ilgili genel bir planlama yapın. Örneğin; amacınız kilo vermek ise öncelikle mevcut kilonuzu, hedef kilonuzu, haftada kaç gün egzersiz yapabileceğinizi not edin. O günden itibaren üç gün süre ile yediklerinizin kaydını tutun. Üç günün sonunda kayıtlarınızı gözden geçirin. Böylelikle yeme alışkanlığınız hakkında bir fikir edinirsiniz. “Neleri yemezsem olurdu ?” veya “Hedef kiloma ulaşmak için neleri hayatımdan çıkarmalıyım?’’ sorusunu yanıtlayın. Yaptığınız tüm bu ön hazırlıklar, planlamanızın en önemli parçasını oluşturur. Çünkü bu aynı zamanda sizin, hedefe gidiş yolunuzu gösterir.
Hedefinizi Aşamalandırın. Büyük ve uzun vadeli hedeflerinizi küçük ve yakın zamanda tamamlanabilecek parçalara bölün. Böylelikle o büyük hedefiniz gözünüzde büyüyüp sizi yıldırmayacak ve tekrar sizi eylemsizliğe itmeyecektir.
Kendinizi Ödüllendirin.
Uzun vadeli hedefinize ulaşma yolunda tamamladığınız her aşama sonunda kendinize bir ödül verin. Kilo verme örneğinden gidersek; bir hafta boyunca belirlediğiniz diyete uymuş ve hedeflediğiniz kadar egzersiz yapmışsanız sadece bir öğün canınızı istediği şeyi yiyin.
Bu tip ödüller bir sonraki adım için sizi motive edecek ve değişime yönelik eylemlerinizi sürekli kılacaktır.
Unutmayın! Oturarak başarıya ulaşan tek canlı tavuktur.
