OKULA DÖNÜŞ İÇİN KENDİMİZİ VE ÇOCUĞUMUZU HAZIRLAYALIM
Okulların açılmasına çok az kaldı, bununla birlikte, birçok aile de bu yılın nasıl geçeceğini merak ediyor. Okullar ise, bu konu üzerinde çalışmalar yaparak planlarını oluşturuyor, farklı farklı yönergelerle bu süreç devam ediyor. Bütün bu belirsizlikler bunaltıcı hissedilebilir bu sebeple sizlere vereceğimiz öneri davranışlarını uygulayarak bu davranışları okul başladığında alışkanlıklara dönüştürebiliriz. Fakat bu süreçte sadece sağlık ile ilgili alışkanlıkları anlamak ya da uygulamak yeterli olmayacaktır. Bu davranışları alışkanlık hâline getirerek bu süreci, okul başladığında da devam ettirebilmek oldukça önemlidir.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) bireylerle mesafemizi koruyarak, sık sık ellerimizi yıkayarak ve bir maske takarak kendimizi ve başkalarını koruyabileceğimizi söylüyor. Öğretim yılının başlangıcına hazırlanırken bu üç altın kuralı, bizler önce evlerimizde çocuklarımıza öğretmeliyiz.
Pandemi sürecinin başlangıcında, oldukça dikkatli davranışlar sergiledik ancak kısıtlamalar kaldırıldıkça; arkadaşlarımızla ve ailemizle daha fazla zaman geçirdikçe, muhtemelen bu altın kurallarımızı biraz serbest bırakarak, tedbirleri göz ardı ettik.
Okulların açılması, çok sayıda insanla etkileşim kurmamızı gerektirecek. Güvenli bir şekilde mesafeyi korumak, sık sık el yıkamak ve maske takmak doğru ve tutarlı bir şekilde uygulanırsa bizleri koruyacaktır. Bireyin yaşına ve olgunluğuna bağlı kalarak bu davranışların bazılarını anlamak ve uygulamak küçük yaş gruplarına nazaran daha kolay olabilir. Ancak şunu anlıyoruz ki bu davranışlar hâlihazırda rutinlerimizin bir parçası olamamıştır. Çevremizi gözlemlediğimizde, maske kullanan birey sayısı oldukça az. Yeni bir davranışın otomatik hâle gelmesinin yaklaşık iki ay sürebileceğini hepimiz biliyoruz, bu sebeple artık, başlama zamanı!
Güvenli Bir Mesafeyi Korumak:
Mesafe kuralına uymak birçok insan için, özellikle de küçük çocuklar için zordur. Başka bir deyişle, çocuklar yaramaz olmaya çalıştıkları için değil, mesafeyi doğru bir şekilde algılayamadıkları için diğerlerinden en az 1 metre uzakta durmakta zorluk çekebilirler. İlkokul matematik dersleri, çocuklara mesafeleri nasıl tahmin edeceklerini öğretmek için bir yöntem olabilir. Bir çalışma sayfasında, öğrencilerden bir nesnenin uzunluğunu futbol sayısı (her biri yaklaşık bir ayak) olarak tahmin etmeleri istenebilir. İlkokul öğrencileri için, bir küvet veya plaj-havuz havlusu uzunluğunu düşünmek yararlı olabilir. Bu mesafe kuralı çok fazla uygulama gerektirir, çocuklar önlerinde somut bir nesne olmadan doğru bir şekilde tahmin edebilmeleri için bol bol pratik yapılmalıdır.
Elleri Sık Sık Yıkamak:
Ne yazık ki, son çalışmalar birçok insanın ellerini doğru yıkayamadığını gösteriyor. Düzgün el yıkayabilmek için, “5 adım” vardır. Önce ellerimizi temiz suyla ıslatalım, sabun sürelim. Ellerimizi sabunla en az 20 saniye ovalayalım. Ardından, ellerimizi temiz su altında durulayalım ve kurulayalım. Elimizi yıkamak mümkün değilse, el dezenfektanı kullanılmalıdır. Ürünü, belli bir miktarda avuç içine dökerek uygulamaya başlayalım, ellerimiz kuruyana kadar yaklaşık 20 saniye boyunca ovmanız gerekebilir. Çocuklarınıza tam olarak 20 saniyenin gerçek zamanlı olarak ne kadar uzun olduğunu öğretmek için iki kez "Mutlu Yıllar" demelerinin yeterli olacağını söyleyebilirsiniz. Ellerimizi yıkamayı; gün içinde sık sık çocuğumuzla birlikte yapalım, bu çocuğun okula başladığında alışkanlık kazanmasına yardımcı olacaktır.
Maske Takmak:
Birçok ebeveynin bildiği üzere, çocuklar rahatsız edici buldukları şeyleri, uygulamaktan ve onları alışkanlığa dönüştürmekten kaçınırlar. Örneğin; birçok çocuk, arabada kendine ait olan koltuğunu ve emniyet kemerini sevmez. Şu sıralar maske de bunlardan biri gibi görünüyor. Ancak çocuklar okullarda, her gün 7-8 saat boyunca maske takmak zorunda kalabilirler. Bu zaman dilimi imkânsız hatta oldukça zor bir görev gibi görünebilir fakat her bir birey için bu görev, oldukça önem taşımaktadır. İşte bu yüzden ailelerin evde maske eğitimine başlaması bu süreç için çok çok önemlidir.
Maske takma eğitimi için, bazı ipuçları:
1. Maske takmaya şimdi başlayalım, böylece çocuklarımız uzun süre maske takarak rahatlık oluşturabilir.
2. Düşük riskli, rahat bir ortamda başlayalım. Örneğin, film izlerken veya evinizde bir bilgisayar -video oyunu oynarken.
3. Çocuklarımızın maskeyi ne kadar tolere edebildiğini görebilmemiz için, bir zamanlayıcı ayarlayalım, ardından her oturuşta maske sürelerini yavaşça artıralım.
4. Yaşanabilecek endişeli duyguları yönetmek için kendini yatıştırıcı davranışlar uygulayalım. Ağzını ve burnunu örten bir bez parçası olduğunda, doğru olmasa bile, çocukların nefes almakta zorlandıklarını hissetmeleri normaldir.
5. Teşvik etmeyi asla bırakmayalım.
6. Çocuklar, maske takarken iletişimde zorlanabilirler, maskeleri takılı olduğu süreçte konuşmaya dahil etmeye çalışalım. Onlara, daha yüksek sesle konuşmayı ve kelimelerini daha net bir şekilde ifade etmelerini öğretelim. Böylece maskeleri takılı iken akranları ile iletişimde güçlük çekmezler.