EVİMİZDE VE İŞ YERİMİZDE MEKANI DÜZENLEMENİN ÖNEMİ
Uzm.Psk.Tuğba Aydemir
Günlük rutinler, bizim alışkanlıklarımızdan oluşur. Bu alışkanlıklardan pozitif enerji elde etmek, zamanı değerli kazandıracak rutinler belirlemek tamamıyla sizin elinizde. Rutinleri oluşturmaya ve zamanınızı planlamaya başladığımızda, aslında farkında olmadan zor dediğimiz şeyler her gün biraz daha kolay hale geliyor.
Alışkanlıklar güçlüdür, ancak oluşturulması kolay değildir. Özellikle iyi alışkanlıklar. Günlük görevleriniz ve etkinlikleriniz için yapabileceğiniz bir program oluşturmak, iyi alışkanlıklar oluşturmanıza ve daha üretken, daha mutlu bir yaşam için kötü alışkanlıkları kırmanıza yardımcı olacaktır.
Sabah ve akşam rutinleri sizi başarıya hazırlar. Daha net düşünmenize ve gerçekten önemli olan işleri yapmanıza yardımcı olurlar. Gün boyunca tökezlemenizi engeller ve en önemli şeyleri yaptığınızdan emin olmanızı sağlar.
Günlük rutinlerinizi oluşturmanın en zor kısmı başlamaktır. İkinci en zor kısım, sinirli ve bunalmış olduğunuzda veya planlanmamış bir şeyle karşılaştığınızda yapmak istediğiniz rutinden hemen vazgeçiyor olmanızdır. Aslında tek yapmanız gereken, sizi başarıya hazırlayacak rutinlerle birlikte biraz disiplinli olmaktır. Rutini tam olarak oluşturmak için disiplinli bir şekilde sadece 21 güne ihtiyacınız var. Çünkü alışkanlıkların oturması insan zihninde 21 günde oluyor.
PEKİ NASIL RUTİN OLUŞTURURUZ?
Her gün; yaşadığımız/çalıştığımız alanda, belirlediğimiz her etkinlik için ayrı bir alan organize etmek; etkinliği hep o alanda ve hep günün aynı saatinde yapmak hem rutin oluşturmamıza hem de o rutini yaşam alışkanlığı haline getirmemize çok yardımcı olur.
“Zamanın hafızası, mekanın enerjisi vardır.”
Belli bir etkinliği her gün aynı saatte ve evimizin aynı köşesinde yaptığımız zaman; oluşturduğumuz o alan ve günün o saat dilimi belirli bir enerjiye sahip olmaya başlar.
Aynı etkinliği, aynı alanda, aynı saatte uzunca bir süre (ki bu sürenin 21 gün olduğu uzmanlarca belirlenmiştir.) tekrar tekrar gerçekleştirdiğimizde günün o saati geldiğinde o eylemi yapmaya içsel bir ihtiyaç duymaya başlar, yapmadığınızda bir eksiklik hissederiz çünkü zihnimiz ve bedenimiz yaptığımız her aktiviteyi ve enerjiyi biz farkında olmadan kaydeder.
Zamanın hafızası sayesinde yaptığımız işleri her gün tekrar etmek zamanla bize daha kolay gelir. Çok basit bir örnek vermek gerekirse mutfak; bize sadece yemek yapmayı, bulaşık yıkamayı ve konuklarımız veya kendimiz için bir şeyler hazırlamayı anımsatır ve o mekana girdiğimizde bazen de otomatik olarak kendimizi bu etkinliklerden birini yaparken buluruz ve aslında farkında olmadan bu etkinlikleri gerçekleştirmeyi alışkanlık haline getiririz. “Zamanın hafızası, mekanın enerjisi vardır.” sözüyle kastedilen işte bu, zamanın yaptıklarınızı; mekanın da orada nasıl hissettiğinizi kaydetmesi durumudur.
Mekanın enerjisi insan bedenini; yaşam ve etkinlik kalitemizi de çok etkiler. Yemek yediğimiz odada çalışarak, çalıştığımız ofiste uyuyarak veya yatağımızda kahvaltı ederek aynı yerde birden fazla etkinlik gerçeklestirdiğimizde, farkında olmaksızın o mekanda karmaşık bir enerji oluşmasına sebep oluruz. Bu enerji karmaşasından dolayı biz farkında olmasak da daha az odaklanır, daha az üretken hale geliriz. Yaptığımız işin verimi ve kalitesi düşer.
Yemeğimizi o eylemi için tasarlanan yemek masası yerine televizyon karşısında yemek o anda yemek masasının bize katacağı enerjiyi tam anlamıyla değiştirir. Belki doyduğumuzun farkına varmayıp daha fazla yeriz, belki odağımız yemekte olmadığından az besleniriz ve hatta belki yediğiniz yemekten tad alamaz hale bile gelebiliriz.
Telefonlarımız bizim eğlence araçlarımız olmuş durumda ve her mekanda onlarsız bir şey yapamaz durumdayız. Bu da aslında kendi kendinize yetme enerjimizi düşürüyor. Uyumadan önce yatakta dakikalarca telefona baķıyor, sabah kalktığımızda hemen telefona sarılıyoruz. Sonra da gün içerisinde uykumuzu alamadığımızı fark ediyoruz. Aslında bunun sebebi sabah kalktığınız odadaki enerjiyi telefonla birlikte değiştiriyorsunuz o odayı huzurla uyumak veya uyanmak için değil başka aktiviteler için de kullanıyorsunuz.
Özetle; mekanlarımızın görevlerini basitleştirmek yerine zorlaştırıyoruz. Nasıl bir eviniz olursa olsun küçük bir bölümünü sadece meditasyon için ayırın orada tüm enerjiyi hissedin ve sadece içinizdeki enerjiye odaklanın, yemek masasında sadece yemek yiyin, uyku odasında sadece uyuyun, hayatınızda ki her şeye teşekkür etmeyi asla ihmal etmeyin. Kural basit mekanın görevini basitleştirin.